Türkiye’den proaktif Kıbrıs hamlesi: Monaco modeli
Doğu Akdeniz’de Kıbrıs merkezli enerji mücadelesi yeni bir döneme giriyor. Hidrokarbon yataklarını tek taraflı olarak çıkarma girişiminde bulunan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne karşı egemenlik haklarından taviz vermeyen Türkiye, geçen hafta ikinci sondaj gemisini de Doğu Akdeniz’de gönderdi. Çözüm konusunda adım dahi atmayan GKRY’nin hamlelerine karşı Maraş’ın açılması ve Kıbrıs’ta yeni üstlerin planlanması gündemde
Peki bu çözümsüzlük süreci ne kadar daha devam edecek? Yeni dönemde Türkiye, Kuzey Kıbrıs için hangi adımları atacak? Önümüzdeki dönemde çok konuşulacak Monoco modeli nedir? Üç bölümden oluşan Doğu Akdeniz 2019 ajandasının son bölümünde Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kumbaroğlu, bölge dışı aktörleri ve Kıbrıs için Monoco modelini açıkladı.
Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetlerin sürekli elinde tutmak için büyük mücadeleler verdikleri Doğu Akdeniz’de hidrokarbon yataklarının keşfiyle yeni bir döneme girildi. Kıbrıs merkezli olarak sürdürülen mücadelede donmuş bir siyasi krizin yanında enerji kaynaklarının da gündeme gelmesi yeni gelişmelerin fitilini ateşledi.
Kıbrıs Türklerinin hak ve menfaatlerini koruyan Türkiye, geçen hafta ikinci sondaj gemisini de Doğu Akdeniz’de gönderdi. Aynı zamanda kapalı olarak tutulan Maraş bölgesinin açılması ve yeni üstlerin planlanması da gündeme geldi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Doğu Akdeniz’deki bölge dışı aktörleri ve Kıbrıs için Monoco modelini açıkladı.
Bölge dışı aktörler enerji kaynaklarının peşinde
Doğu Akdeniz’in bir hidrokarbon denizi olduğunu ifade eden Kumbaroğlu, bölge dışı aktörlerin enerji kaynaklarının peşinde olduğunu Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de haklarını kararlılıkla savunmasını, arama ve sondaj faaliyetlerine başlamasını olumlu bulduğunu belirtti.
Çin de bölgeye yerleşmeye çalışıyor
Bölgede ABD ve Rusya haricinde küresel bir güç olan Çin’in de faaliyetlerine de değinen Kumbaroğlu, “Çin’i Akdeniz’deki limanlarda görüyoruz.Doğalgaz arama faaliyetlerinde bulunmuyor ama altyapı yatırımlarına giriyor. Son yıllarda bu yatırımlar hız kazandı ve giderek artan bir ilgi olduğunu görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ve Yunanistan işbirliği savaş senaryolarını boşa çıkaracak
İkinci sondaj gemisi Yavuz’un bölgeye gelişi ve Yunan Başbakanı Çipras’ın haddini aşan söylemlerde bulunması sonrası sıcak savaş senaryoları artan bir şekilde gündeme gelmeye başladı. Bölgedeki bu gelişmelere ilişkin, “Sıcak savaş senaryolarını boşa çıkartabilecek güç Türkiye ve Yunanistan işbirliği” diyen Kumbaroğlu, “Savaş senaryolarından ziyade işbirliği senaryoları üzerinde durmakta fayda görüyorum. Doğu Akdeniz enerji kaynaklarını Avrupa’ya ulaştıracak, her iki ülkeye de önemli ekonomik değer sağlayacak bir potansiyel sözkonusu” açıklamasında bulundu.
Alternatif bir model olarak: Monoco
Federasyon ve iki devletli modellerin konuşulduğu Kuzey Kıbrıs’ta dışişleri ve savunmada Türkiye’ye bağlı, içişlerinde ise özerk bir yapıda olabileceği Monoco modeline vurgu yapan Kumbaroğlu, “Fransa-Monaco örneğinde Monaco dışişlerinin ve savunmasını Fransa’ya devretmiş durumda. Bunun Türkiye-KKTC için güzel bir örnek teşkil ettiğini, KKTC’nin uluslararası tanınırlığı sağlanana kadar savunmasını ve dışişlerini Türkiye’ye devretmesinin faydalı olacağını söylüyorum. Uluslararası tanınırlık olmadan, başka ülkelerde temsilcilik açamadan KKTC’nin dışişlerini yürütmesi zaten fiiliyatta mümkün değil. KKTC’nin uluslararası tanınırlığının sağlanması için artık Türkiye’nin proaktif bir dış politika izlemesi gerektiğine inanıyorum. Savunma konusunda da benzer bir durum sözkonusu. Doğu Akdeniz’deki gerginlik ortada ve KKTC’nin savunması zaten fiilen Türkiye üzerinde. Bunun adının açıkça konmasında fayda var” dedi.