Türk dizileri dünyayı fethediyor!
Şu anda kadar 100’den fazla ülkede gösterime giren Türk dizilerine en çok Latin Amerika ve İspanya ilgi gösteriyor. Yurtdışında izlenme rekoru kıran bu diziler neden bu kadar beğeniliyor? Global Agency’den Şenay Filiztekin Turan’a göre bu sorunun cevabı, sosyal değerlerin benzerliğinin yanı sıra Türkiye’yi kültürel bir köprü olarak görmeleri.
Türkiye, dünyaya en çok dizi ihraç eden ikinci ülke konumunda. Türk dizileri 100’den fazla ülkede gösterime girdi, ihraç rakamları ise 350 milyon doların üzerinde. Türkiye’de bu rakamın 2025 yılında 1 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
2014’te Şili Mega kanalı, ‘Binbir Gece’ dizisini ekrana getirmesiyle Latin Amerika bölgesinde Türk dizilerine duyulan ilginin temelini atmış oldu. ‘Binbir Gece’ dizisi Şili’de izleme rekorları kırdı. ‘todotvnews’ sitesinin 18 ülkede yapmış olduğu analize göre, Latin Amerika bölgesindeki TV kanallarında Ağustos ayı itibariyle 51 Türk dizisi yayınına devam ediyor.
Türk dizilerine, Latin Amerika’nın ardından İspanya’da da büyük ilgi gösteriliyor. İspanyol Telenovela kanalı 2018’de ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ dizisini yayınlamaya başladı ve dizi kanalın en çok izlenen dizisi konumuna yükseldi. ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ dizisinin ardından İspanyol kanal ‘Kara Para Aşk’, ‘Elif’, ‘Ezel’, ‘Sıla’, ‘Medcezir’, ‘Anne’ ve ‘Adını Feriha Koydum’ dizilerini de yayınlamaya başladı. Bu dizilerin İspanya’da büyük ilgi görmesiyle birlikte ‘Binbir Gece’ dizisi de İspanya’da yayına girecek. Aynı zamanda ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ dizisi de İspanyol Telenovela kanalı tarafından günlük dizi olarak uyarlanacak.
‘LATİN AMERİKA VE İSPANYA’YLA SOSYAL DEĞERLERİMİZİN BENZERLİĞİ DİZİLERİMİZİN TERCİH SEBEBİ’
Peki, Türk dizilerine Latin Amerika ve İspanya’da neden bu kadar ilgi gösteriliyor? Bu sorunun cevabı, Latin Amerika’da çok popüler olan ‘Binbir Gece’ dizisinin ve birçok dizinin yurtdışı dağıtımını üstlenen Global Agency’nin Drama Satın Alma Müdürü Şenay Filiztekin Turan’a göre, Türk dizilerin içeriğinin, mekanlarının ve prodüksiyon kalitesinin iyi olması.
Turan, Türk dizilerinin yurtdışında bu denli ilgi görmesinin sebebini şu şekilde özetliyor: “Türkiye çok kültürlü bir ülke olduğu için her göze hitap eden oyuncuları var. Aktör ve aktrislerimizin oyunculuğu çok beğeniliyor. Çok kültürlü bir ülke olmamızın sonucunda, oyuncularımız farklı etnik kökenleri temsil eden fiziki özelliklere sahipler. Dizilerimiz toplumsal değişimleri de çok iyi yansıtıyorlar, kırsaldan şehre göç, aile içi şiddet, görücü usulü evlilikler, zengin-fakir çatışmaları, kentleşme çatışmaları, aile değerleri gibi. Biz aslında hem ülke hem de kültür olarak doğu-batı sentezi gibiyiz. Dünya bizi coğrafi anlamda köprü gibi görmesinin yanı sıra kültür olarak da köprü gibi görüyor. Aynı zamanda sosyal değerlerimiz de benziyor.”
Turan, Türk dizilerinin dünyaya Doğu Avrupa ve Ortadoğu’dan açıldığını söyleyerek “Bizim dizi sektörümüz dünyayı parça parça fethediyor. Bu dalga dalga yayılan bir akım. Latin Amerika’nın da zamanı geldi. Bu akım 2008’de Doğu Avrupa ve Ortadoğu’yla eş zamanlı olarak başladı. Bir zamanlar da bütün dünyada Latin Amerika’nın pembe dizileri çok modaydı. Biz de daha iyi kalitede içerik üreterek, bir açıdan onların yerini aldık ancak tek neden tabii bu değil. Daha sonra Rusya ve bölge ülkelerde popüler olduk. Bundan sonra Latin Amerika ve şimdi de İspanya ve İtalya. Şimdi hedefimiz ise Asya’ya ve Batı Avrupa’ya açılmak. Aslında şu anda ABD’de bile yer alıyoruz” dedi.
‘YURTDIŞINDA TÜRK DİZİLERİ GÜNLÜK YAYINLANIYOR, BİR BÖLÜM ÜÇ PARÇADA GÖSTERİLİYOR’
Turan, Türk dizilerinin Türkiye televizyon sektörünü kalkındıran ana kol olduğunun altını çizerek “Türk dizilerinin üretimi çok yüksek. Bizim Türkiye’de yayınladığımız bir bölümü, ihraç ettiğimiz ülkeler üçe bölerek 45’er dakika olarak gösteriyor. Bunun sebebi ise dizileri günlük yayınlamaları. Yani bizde bir sezon devam eden 26 bölümlük bir diziden 100-120 bölüm çıkarmış oluyorlar ve bunu da 3-4 ayda tüketiyorlar” diye konuştu.
‘LATİN AMERİKA’DA ETİK PROBLEM VE DRAM İÇEREN TÜRK DİZİLERİ İLGİYLE KARŞILANIYOR’
Her bölgenin izleyicisi için farklı bir tüketim tercihi olduğunun altını çizen Turan, Latin Amerika’da özellikle etik bir problemi barından ve çok güçlü dram içeren dizilerin tercih edildiğini söyledi. Turan, “‘Binbir Gece’, ’Sıla’, ‘Anne’, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ dizileri Latin Amerika’da çok başarılı olan dizilere birer örnek. Çocuğunun hayatını kurtarmak için tek gecelik ilişkiyi kabul eden bir anne, son derece modern ve şehirli bir genç kızın feodal bir beye aşık oluşu, çocuk istismarı, tecavüzcüsüne aşık olan bir kadın gibi hikayeler hem evrensel oluşları hem barındırdıkları güçlü çatışmalar ve ahlaki konuları irdelemeleri ile Latin Amerika’ya fetheden konular olmuştur” dedi ve ekledi:
“Ortadoğu’nun tercih ettiği tür ise İstanbul’un modern hayatı, boğaz manzaralı konseptler ve zengin-fakir çatışması eksenindeki güçlü aşk hikayeleri. Doğu Avrupa ise daha çok kadın dramalarını ve tam bir pembe dizi gibi olan aşk hikayelerini tercih etmekte.”
‘İSPANYA’DA, TÜRK DİZİLERİ YAVAŞ TEMPOLU OLDUĞU İÇİN BEĞENİLİYOR’
İspanya’da televizyon sektörü için yapılan dizi yapımlarının, dijital platformların yaygınlaşmasıyla geri adım attığını söyleyen Turan “İspanya’da şu an devlet kanalı haricinde televizyon için üretimi yapılan bir ya da iki dizi projesi mevcut. Kanallar tercihlerini daha çok reality show’lardan yana kullanıyorlar. Çünkü bir dizinin maaliyeti oldukça yüksek ve kanallar reklam gelirleri ile maaliyeti karşılayamıyorlar. Aynı zamanda seyirci de dijital platformlara kaymış durumda. Yani, İspanya’da bizim dizilerimizin izleyicisi genellikle ev hanımları, izleme nedenleri ise çok basit, dizilerimizin yavaş temposu. Türkiye’de olduğu gibi İspanya’da da bir ev hanımı ev işini yaparken, aynı anda ekranda diziyi izleyebiliyor, kaçırdığı bir sahneyi bir sonraki sahne ile yakalayabiliyor” dedi.
İspanya’nın benzer kültürlerden olduğu için Latin Amerika marketi takip ettiğine işaret eden Turan “Latin Amerika’da beğenilen diziler İspanya’nın yakın markajında bulunuyor. Global Agency olarak biz İspanya’ya Binbir Gece, Anne, Dolunay, Kiralık Aşk, Erkenci Kuş dizilerini sattık. Bunlar dışında ‘Sıla’, ‘Anne’ ve ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ dizileri de İspanya’da gösterildi” diye konuştu.
‘YAKIN ZAMANDA LATİN AMERİKA’YLA ORTAK YAPIM DİZİLER GÖRECEĞİZ
Gelecekte farklı ülkeler ile ortak yapımların olabileceğini ifade eden Turan “Gelecekte dünyanın farklı bölgeleriyle gerçekleşecek ortak yapımlar için çalışan bir formül kesinlikle bulunacaktır. Hatta bunun örneklerini yakın zamanda Latin Amerika’da görebileceğimizi düşünüyorum. Şu anda Türkiye’deki dizi sektöründe reklam gelirleri ancak maliyeti karşılayabildiğinden, gerek yapımcılar gerekse televizyon kanalları için yurtdışı dağıtımları ve bundan elde edilen gelirler çok önemli bir rol oynuyor. Biz aynı zamanda iş ortaklarımız olan Türk yapımcılar ile yabancı yapımcıları, TV kanallarını bir araya getirerek ortak yapımlar konusunda işbirlikleri için onlara yardımcı oluyoruz” dedi.
‘TÜRK TELEVİZYON İZLEYİCİSİ YABANCI YAPIMLARI TERCİH ETMİYOR’
Eskiden Türkiye’de Latin Amerika ve İspanya pembe dizilerinin izlendiğini söyleyen Turan, artık böyle bir şeyin geçerli olmadığını ifade ediyor. Turan, “Bir zamanlar Türkiye’de Latin Amerika ve İspanya pembe dizileri çok revaçtaydı. Artık Türkiye’de yabancı ülkelerin dizileri tercih edilmiyor. Türkiye’de, prime time kuşağına (televizyonun en çok izlendiği 20.00-23.00 arası) başka bir ülkenin dizi ya da filmini koymak reklam gelirleri açısından da çok mantıklı değil” dedi.