Türkiye'nin petrol ve gaz sondajları salgında daha kritik hale geldi
Enerji kaynakları bakımından "kendi kendine yeterli olmanın" öne çıktığı Kovid-19 salgını döneminde, Türkiye'nin petrol ve gaz arama çalışmaları daha kritik bir hale geldi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yayımlanan "Koronavirüs Krizi Döneminde Enerji Politikaları" raporundan derlenen bilgilere göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, enerji ihracatçısı ve ithalatçısı ülkeleri farklı şekillerde etkiledi.
Enerji ithalatçısı ülkelerdeki talep düşüşü üretici ülkelerin gelirlerinin azalmasına yol açarken, özellikle petrol ve gaz ihracatı gerçekleştiren ülkeler fiyatlardaki şok düşüşlerden büyük darbe aldı.
Salgın sürecinde düşen petrol fiyatları ithalat bağımlısı ülkeler açısından kısa vadede olumlu bir gelişme olarak değerlendirilirken, bu durumun sürdürülebilirliği tartışma konusu hale geldi.
Türkiye, ucuz petrolle depoları doldurdu
Ani düşüşler görülen petrol fiyatları nedeniyle net ithalatçı konumunda olan Türkiye'nin de bu dönemde enerji ithalat faturasında ciddi oranda azalma görüldü. Bu kapsamda, Türkiye'nin son 5 yıllık ham petrol ithalat rakamları incelendiğinde ilk üç aylık periyotlar bakımından en fazla dış alım 2020’nin ilk çeyreğinde gerçekleştirildi.
Bu dönemdeki ham petrol ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 7,7 milyon tona yükseldi. Küresel piyasalarda fiyatlar düşük seviyedeyken Türkiye, ham petrol ithalatını artırma ve piyasadan ucuz petrol toplama politikasını uyguladı. Bununla beraber geçen yılın ilk çeyreğinde 11 milyar 36 milyon dolar olarak gerçekleşen enerji ithalatı bu yılın aynı döneminde yüzde 9,6 azalarak 9 milyar 980 milyon dolara geriledi.
Türkiye'nin enerji ithalatı faturasının yıl bazında daha fazla azalması beklenirken, fiyatlardaki düşüş neticesinde Türkiye'nin kısa vadede avantaj sağlamasının yanında uzun vadede bu durum genel ekonomik yapı açısından risk oluşturuyor.
Bu açıdan, Türkiye'nin enerjide dış kaynak bağımlılığını azaltıp kendi kendine yeterli olma yolundaki adımlarını hızlandırarak sürdürmesi önem taşıyor. Fosil kaynakların arama ve sondajına yönelik faaliyetler ve yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması, Türkiye'nin enerji kaynaklarına erişimini etkileyerek muhtemel bir başka krizden büyük zarar görmesini engellemek adına kritik önemde bulunuyor. Türkiye, hali hazırda Doğu Akdeniz başta olmak üzere hidrokarbon arama ve sondaj çalışmalarına devam ediyor.
Ayrıca petrol ve doğal gaz depolama kapasitesinin artırılması da bu konuda atılması gereken adımlar olarak öne çıkıyor.
Yenilenebilirde tedarik zinciri olumsuz etkileniyor
Salgın döneminde Türkiye'nin kendi kendine yeterli olmasına katkı sağlayan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde artışlar da yaşanırken, yenilenebilir enerjide tedarik zincirinde aksamalar görülüyor.
Yenilenebilir enerji ekipman üretiminin özellikle Çin ve Avrupa'da yoğunlaşması, Türkiye'de devam eden projelerin yavaşlamasına ve hatta durmasına yol açıyor.
Bu süreçte 31 Aralık 2020 itibarıyla süresi olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) süresinin makul bir süreyle uzatılması yerinde bir karar olarak değerlendirilirken, küresel ekonomik istikrarsızlıktan dolayı doların Türk lirası karşısında aşırı değer kazanması nedeniyle yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında sıkıntılar yaşanma ihtimali bulunuyor.
Öte yandan, salgının olumsuz sonuçları karşısında bu yıl için tahmin edilen YEKDEM maliyetleri dolar kurundaki artışın da etkisiyle neredeyse iki kat yükselirken, yaz döneminden sonra elektrik fiyatlarında artış yaşanması olası görünüyor.