Rumlar, Doğu Akdeniz'de BM ile de ters düştü
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'in BM'nin Doğu Akdeniz'deki tutumuna ilişkin açıklamasından rahatsız oldu.
Rum Fileleftheros gazetesinin haberine göre, GKRY Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Spehar'in "BM'nin enerji konusunda GKRY ile Türkiye arasındaki ihtilafa müdahil olmayacağı" şeklindeki açıklamasına cevaben, "Spehar'in açıklamalarını reddediyoruz" ifadesini kullandı.
Doğu Akdeniz'deki son gelişmelerde BM'den istediğini alamayan Hristodulidis, "Biz, BM'nin uluslararası sistemin koruyucusu olarak uluslararası hukuk ve meşruiyet ihlallerinde net pozisyon alması gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Belirli bölgeler, üçüncü tarafların çıkarlarına özellikle dikkat gerektirir"
Gazetenin diğer bir haberinde ise BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini kınamak istemediği gibi Türkiye ile Libya arasındaki deniz sınırı anlaşmasını kınamadığı, taraflara eşit mesafede durduğu ifade edildi.
Haberde, BM Genel Sekreteri'nin sözcülerinden Farhan Haq'ın BM'nin üye devletlerinin denizler üzerindeki egemenliği, egemenlik hakları ve yetki alanıyla ilgili konularda pozisyon almadığı ve yorum yapmayacağı yönündeki açıklamalarına yer verildi.
Haq, Yunanistan tarafından Türkiye-Libya deniz sınır anlaşmasının yasa dışı olduğu ve kınandığına dair mektubun kendilerine ulaştığını doğrulayarak, "Seçeneği inceliyoruz. Buna rağmen kapalı veya yarı kapalı denizler gibi belirli bölgeler, üçüncü tarafların çıkarlarına özellikle dikkat gerektirir." ifadelerini kullandı.
Libya hükümetinin böyle bir anlaşmaya imza atmak için meşruiyete sahip olup olmadığıyla ilgili soruya cevap vermekten kaçınan Haq, söz konusu haberde, "Aldığımız bilgileri inceliyoruz, şu anda söyleyebileceğim budur. Meşruiyetine dair birbirinden çok farklı görüşler işitiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Libya'daki Uluslararası Mutabakat Hükümeti arasında 27 Kasım'da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalanmıştı.