Güney Kıbrıs’taki ‘tecavüz’ davasında ceza!

Rum basınında yer alan habere göre, geçen hafta Kıbrıs Rum yönetimi mahkemesince tecavüz hakkında yalan beyanda bulunmak ve toplumu yanıltmaktan suçlu bulunan İngiliz turistin cezası bugün Mağusa Bölge Mahkemesi’nde yapılan duruşmada açıklandı. İngiliz kadına 3 yıl ertelemeli 4 ay hapis ve 148 avro dava masrafı ödeme cezası verildi.

Karara göre İngiliz turist ülkesine dönebilecek.

Çoğunluğu kadın bir grup aktivist, mahkeme salonu dışında İngiliz kadına destek vermek için gösteri düzenledi.

19 yaşındaki İngiliz turist, temmuzda geldiği Kıbırs’ın Aya Napa kasabasında bir otel odasında 12 İsraillinin tecavüzüne uğradığına ilişkin polise ihbarda bulunmuştu.

Bunun üzerine 12 İsrailli erkek gözaltına alınmış ancak İngiliz kadın 10 gün sonra şikayetini geri çekmişti. Tutukluların 12'si de serbest kalmış ve ülkelerine dönmüştü.

Daha sonra genç kadın şikayetini baskı altında geri aldığını ve avukatına erişim sağlanamadığını söylemişti.

Aileden itiraz

İngiliz kadının ailesi ve avukatları sonuca itiraz etti. İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC'ye konuşan ancak adı gizli tutulan mağdurun annesi, kızının başına gelenlerin "münferit bir vaka" olduğuna inanmadığını söyledi.

Kıbrıs’la ilgili "Orası hiç güvenli değil" ifadesini kullanan anne, "Gidip başınıza gelen bir şeyle ilgili şikayette bulunduğunuzda ya size gülüyorlar ya da kızımın başına gelene benzer bir şey oluyor" diye konuştu.

İngiltere'den tepki

İngiliz Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, olaya ilişkin "derin kaygı" duyduklarını ve konuyu Rum makamlarıyla görüşeceklerini söyledi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Rum yönetimini bu konuda doğru olanı yapmaya çağırmış ve açıklanacak cezanın da takipçisi olacaklarını söylemişti.

Öte yandan İngiliz turistin Kıbrıs Rum kesiminde tecavüz davasında suçlu bulunmasına tepki olarak İngiltere'de boykot kampanyası başlatıldı.

Twitter’da #BoycottCyprus etiketiyle başlatılan kampanyada on binlerce mesaj paylaşıldı.

Rum yönetimi yetkilileri ise eleştirilere karşı, ülkede mahkemelerin bağımsız olduğu ve yargı sürecine müdahale edilmediği yönünde açıklamalar yapıyor.