Cumhurbaşkanı Tatar bugün Lute'u kabul edecek! Ne söyleyecek?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için görevlendirdiği özel danışmanı Jane Holl Lute, Kıbrıs'a geldi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün Lute'u kabul edecek.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Jane Holl Lute, Kıbrıs adasına geldi. Lute, bugün Kıbrıs'taki iki lider ile görüşecek. Rum Lider Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir gayrı resmi 5+1 görüşmesi yapılması hazırlıkları çerçevesinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter’inin Kıbrıs Özel Temsilcisi Jane Holl Lute’u 10.30’da kabul edecek.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adanın her iki tarafında da temaslarda bulunacak olan Lute’u bugün saat 14.30’da kabul edecek.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için görevlendirdiği özel danışmanı Jane Holl Lute'u kabul edecek. Tatar, BM’ye iki devletli çözüm için kararlılık mesajı verecek.
Kıbrıs'ta müzakere süreci yeniden başlayacak mı? Sorunun yanıtı için gözler, yapılacak görüşmelerde. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs için görevlendirdiği özel danışmanı Jane Lute, yeni haftaya, önce güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis, hemen ardından da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşerek başlayacak.
Lute, görüşmelerde, Kıbrıs’la ilgili gayri resmi 5+1 toplantı organize etmeye yönelik çalışmalar yapacak. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Lute’a, Kıbrıs’ta başlayabilecek olası müzakere süreci öncesinde Türk tarafının duruşuyla ilgili bilgi verecek.
52 yıldır müzakere edilen Kıbrıs meselesinde Rum kesiminin uzlaşmaz tavrı yüzünden kalıcı bir sonuca ulaşılamadığını anlatacak. Görüşmede, Kıbrıs’ta taraflar arasındaki dengenin yeninden tesis edilmesi için egemen eşitlik temelinde ve iki tarafın eşit statüsü sağlanamadan ne Ada’da ne de bölgede istikrar sağlamanın mümkün olacağı aktarılacak. Kıbrıs meselesinin, tarafların egemen eşitliği ilkesinde, fiili iki devletin uluslararası egemen statülerinin sağlandığı zeminde çözülmesinin, Kıbrıs’a ve bölgeye istikrar ve güven getireceği ifade edilecek.
Kıbrıs'taki çözümsüzlüğün, Ada’nın yanı sıra bölgenin güvenlik ve istikrarına da ciddi bir olumsuz etki yaptığı, Rum tarafının bu tutumunun, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları konusunda yapılabilecek iş birliğinin de önüne geçtiği vurgulanacak. Rum tarafının üstünlüğüne dayalı bir uzlaşının ne Kıbrıs’a ne de bölgeye huzur getireceğinin fiili olarak görüldüğüne de dikkat çekilecek.
Kıbrıs müzakerelerinin 2017'de Crans Montana'da kaldığı yerden devam edemeyeceği ve Türk tarafının yeniden federasyonu görüşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığının da altı çizilecek. Müzakerelerin ancak egemen eşitlik temelinde ve uluslararası statüde eşit iki devletin kabul edildiği zeminde başlayabileceği anlatılacak.