COVİD-19'a karşı hangi ulaşım yolu güvenli?
Covid-19 salgınının ardından normalleşme sürecinin başlaması ve yaz mevsiminin başlaması tatilcileri önemli bir soru ile karşı karşıya bıraktı. Hangi ulaşım yoluyla seyahat etmek Covid-19'a karşı daha güvenli? Uçak mı yoksa kendi aracınızla yapacağınız bir seyahat mi?
Türkiye gibi ortalama büyüklükteki ülkelerde birçok kişi, uçağa binip de salgın riski almak yerine yakın sayfiye yerlerine araba ile gitmeyi tercih edecek.
Fakat özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi kıta ülkelerinde günler hatta haftalar sürebilecek araç yolculukları ilk bakışta daha güvenli görülse de bir o kadar uzun ve zahmetli.
Anahtar noktalar: Seyahat süresi, nasıl korunduğunuz ve risk faktörü
Epidemologlar ve bilim insanları yolculukta hastalık riskinin ulaşım türünden çok alınan kararlarla daha fazla bağlantılı olduğu görüşünde buluşuyor.
CNN'e konuşan Coumbia Üniversitesi Tıp Merkezi Salgın Hastalıklar Uzmanı Dr. Daniel Griffin, uzun süreli araç seyahatlerinde yemek molası vermenin, banyo ya da tuvalet kullanmanın ve otellerde uyumanın riski artırdığını söylüyor.
Ama uzmana göre hava yolculukları da kendine has riskler barındırıyor. Uçaklardaki havalandırma sistemlerinin filtrelerden geçirildiğini belirten Griffin, bununla birlikte diğer yolcuların maske kullanımı ve hijyen kurallarına riayetinin idealden uzak olabileceğini de sözlerine ekliyor.
Araçla yolculuğun olumlu yanları
Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden Dr. William Schaffner araçla seyahatin uçaktan bir adım daha güvenli olduğu kanısında.
"Araba sürdüğünüzde etrafınızda olan biteni ve insanları daha fazla kontrol etme şansına sahipsiniz. O yüzden şu anda araçla yolculuğun daha güvenli olduğunu düşünüyorum. Durakladığınız her noktada insanlarla olan iletişiminizi en aza indirgemek sizin elinizde. Oysa uçakta geçirdiğiniz süre ne kadar kısa olursa olsun diğer insanlarla kapalı bir ortamda bulunmak zorundasınız ve bu kişilerin hepsinde maske bulunmayabilir" diyor Schaffner.
Fakat Amerika Birleşik Devleri gibi kıta ülkelerinde ülkenin bir ucundan diğer bir ucuna araçla gitmek günler aldığında Dr. Schaffner de uçak yolculuğunun mantıklı olabileceğine hak veriyor.
Örneğin Kaliforniya'dan Batı Virginia'ya gitmesi gereken bir Amerikalının 7 saatlik uçak yolculuğu sırasında 4 defa aktarma yapması ve her uçakta ortalama 200 yolcu ile birlikte seyahat etmesi gerekiyor. Buna karşılık araçla seyahatte ise aynı Amerikalıyı en az üç farklı otel odası, restoranlar ve günler sürecek bir seyahat bekliyor.
Üstelik araç yolculuklarının uzun sürmesi işsizliğin hızla arttığı ülkede çalışanların uzun süreli tatil iznine çıkmasını zorlaştırıyor. Çocuklu bir ailede okul zorunlulukları da yollarda günler kaybetmeyi imkansız hale getiriyor. Bu sebeple çocuklu aileler tercihlerini genellikle uçaktan yana kullanıyor.
Uçarken ya da araçla seyahatte alabileceğiniz tedbirler
Her iki yolculukta da diğer kişilerle bağlantıya girdiğinizde maske takmanız hastalık riskini düşürüyor.
Uçaklarda yemek yemek ise aşılması gereken diğer zorlu bir engel. Çünkü her uçuşta yolcular arasında 1 metreden fazla yer bırakma kuralının uygulanmasında sorunlar yaşanabiliyor.
"Etrafınızda ne kadar maskesiz kişi varsa o kadar tehlike artıyor. Ama susuz da kalamayacağınız için maske taksanız bile sonunda bir süreliğine de olsa çıkarmanız gerekiyor" diyor Dr. William Schaffner.
Griffin de uçak seyahatlerinde yemek ve içmenin riskli olduğu fikrine katılıyor. "Uçakta insanlar yemek yediklerinde ellerini maskelerine götürmeden edemiyor. Burun ve ağızlarını açarak risk alıyorlar".
Diğer yolcularla iletişimi en düşüğe indirgemek, elektronik bilet kontrol noktalarından geçmek ve kendi yiyeceğini getirmek hastalık riskini düşürmek için başvurulabilecek birkaç önlem.
Ellerinizi yıkayıp dezenfekte etmek ve başkalarının dokunmuş olabileceği zeminleri temizlemek de hastalıktan korunma şansınızı artırıyor.