Balık cenneti bir ülke iken ithalat yapıyoruz
Halkın Partisi İskele Milletvekili Mesut Genç, bütçe görüşmelerinin verimli ilerlediğini söyledi. Genç, bütçe görüşmelerinin daha kısa sürmesi gerektiğine, aksi halde Meclis işleyişinin aksayabileceğine işaret etti.
Genç, karma oy uygulamasının da hesaplama noktasında hem yanlışlıklara hem de ciddi zaman kaybına yol açtığını belirterek, “Bu seçim sistemi değiştirilmelidir” dedi.
Karma oy uygulamasının kişilerin partinin önüne geçmesine neden olduğunu ileri süren Genç şöyle devam etti:
“İsimler değil partiler ön planda olmalıdır. Partinin ideolojisi ve görüşleridir önemli olan. Çeşitli partilerden seçme hakkı olduğunda koalisyonlar da kaçınılmaz olur. 40 yıldır koalisyonlarla yönetildiğimiz için 40 hükümet değişti. Ülkede istikrar yoktu. Bir hükümetin değişmesi demek 3-4 ayın gitmesi demektir. Hükümet değişince, bakan, müsteşar her şey değişiyor. O nedenle istikrar için güçlü bir hükümet gerekir. Bu seçim sisteminin yanlışlarından biri buydu. Bağımsız aday olan bir kişinin bu seçim sisteminde kendi dışında 23 kişiyi işaretlemesi gerekiyor. Bu ülkede bu sistemle bağımsız bir adayın kazanması da imkansızdır. Meclis Genel Kurulu’nda seçim sisteminin revize edilmesi için genel bir mutabakat var.”
“SİYASET SORUNLARI ÇÖZME SANATIDIR”
Genç, “Erken seçim olur mu?” sorusunu yanıtında, “Bir erken seçimi kararı gibi bir durum söz konusu değil” dedi.
Genç, “Her erken seçim 6 ay kaybetmek demek. Yurtdışı ilişkileri konusunda da iç meselelerde uyumlu çalışan bir hükümet var şu an. Bir koalisyon hükümeti vardır; anlaşmazlıklarda da ortak noktada buluşuluyor. Siyaset sorunları çözme sanatıdır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Halkın Partisi’nin de bir adayı olacağını belirten Mesut Genç, adaylara, partilere ve oy oranlarına bakıldığında seçimin kıran kırana geçeceğini söylemenin mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
“BALIK CENNETİ BİR ADA ÜLKESİYİZ AMA HALA İTHAL EDİYORUZ”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesinin onaylanmasını da yorumlayan Milletvekili Genç, “En büyük temennilerimden biri, bu ülkede derin su balıkçılığının, balıkçılık sektörünün bu adaya kazandırılması. Hem de bu sektörden gelecek olan katkıyı Maliye Bakanlığı’nın bütçesine düşürülmesi konusunda gereken adımların atılması taraftarıyım” dedi.
Rum tarafından örnek vererek, balıkçılık sektöründen ciddi bir kazanç elde ettiklerini aktaran Genç şöyle devam etti;
“Ülkemizde bugüne kadar konuyla ilgili hiçbir adım atılmadı. Hep kıyı balıkçılığı yapılıyor. Kıyıda zaten balık kalmadı. Sıcak bir memlekette yaşıyoruz. Balık her zaman soğuğu sever. O nedenle derinde daha fazla verim almak mümkündür. Bir devlet politikası olması lazım. Bir ada ülkesiyiz. Aslında balık cennetidir ülkemiz ama sofralarımızda göremiyoruz. Bu ülkede narenciye var, arıcılık, küçük baş büyük baş hayvancılık var. Turizm sektörü var, yükseköğrenim alanı var. Bu saydıklarımın hepsi belli bir bedel ödenerek sıfırdan bugünlere getirilen sektörlerdir. Balık ise kendiliğinden üreyen ve kendiliğinden oluşan bir sektördür. Bize düşen sadece doğru teknikleri ve çağa uygun tekneleri kullanarak balık yakalayıp dış ve iç pazara açmak. Bizim ithal ettiğimiz balık 2 bin tonun üstünde. Kendimiz yakalama imkanımız varken halen daha ithal ediyoruz.”