'Derin bir ekonomik krizle karşılaşabiliriz'

DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, bugüne dek, sürekli vurguladıkları gibi halkın fakirleşmesinin ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde meydana gelecek zafiyetinin, açıklanan tedbirlerle önlemeyeceğini üzülerek ifade etmek istediğini vurguladı.

Başbakan tarafından açıklanan ve günlerdir hazırlığı sürdürülen ekonomik tedbirlerin, sadece kamu kaynaklarına yönelik bir “tasarruf paketi” olduğunun görüldüğünü ifade eden Ataoğlu, “Halbuki beklentimiz, daralan ekonominin yeniden canlandırılmasına yönelik motivasyonu sağlayacak tedbirlerin alınması idi” dedi.

Hükümetin ekonomik tedbir paketine bakıldığı zaman, banka mevduat ve kredi faizleri ile konu ele dahi alınmadığını söyleyen Ataoğlu, “Yakın ve orta vadede yaşanması muhtemel ekonomik krizden çıkış noktasında en önemli kurum olan Bankalara bu konuda, Merkez Bankası aracılığı ile temenni şeklinde taleplerin ifade edildiğini bizzat Sayın Başbakan dile getirmiştir” dedi.

“GENİŞ BİR SİYASİ MUTABAKAT SAĞLANMADI”

Böylesine önemli günlerden geçerken, alınacak tüm tedbirlerde, ekonomide etkin olan tüm kurum ve kuruluşların da katılımının tam ve eksiksiz sağlanması gerekmekte olduğuna vurgu yapan Ataoğlu, “Yanı sıra, ekonomik tedbirlere yönelik geniş bir siyasi mutabakatın da sağlanmadığını ifade etmek zorundayız” dedi.

Ataoğlu, “Partimizin de görüşlerinin talep edildiği bir toplantı haricinde, tarafımızdan ne bir katkı ne de ilave bir destek istenmemiştir” dedi.

Akşam açıklanan ekonomik tedbirlere bakıldığı zaman da partilerinin iletmiş olduğu görüşlerin hiçbirinin dikkate alınmadığının görüldüğünü söyleyen Ataoğlu, “Sürekli birlik ve beraberlik çağrısı yapılan bir ortamda, birlik ve beraberliğin böylesine önemli bir konuda bizzat hükümet tarafından göz ardı edilmesini son derece yanlış bulduğumuzu da ifade etmek mümkün” dedi.

“HARMACA TAKVİMLEMESİ YAPILMASI İVEDİDİR”

Ataoğlu, “Gelinen noktada, alınan tedbirlerin kısıtlı bir zaman dilimi olan 3 ay değil daha uzun vadeye yayılması ve minimum 9 ay veya 1 seneye uzatılması en önemli yaklaşım olacaktır” şeklinde konuştu.

Ataoğlu, “Kıt ve yetersiz olan kaynaklarımızın tasarruf yolu ile korunması ve elzem noktalara harcanması yanında, yine mininum 9 aylık veya bir yıllık bir öngörü ile “harcama takvimlemesi ” yapılması ivedi bir gerekliliktir” diye devam etti.

Yanı sıra, özellikle orta ve küçük işletmelerin önümüzdeki dönemde ticaret hayatına girişini sağlayarak, motivasyonu ve geçiş sürecini güçlendirecek bir dizi tedbirin acil olarak planlanmasının yapılması gerektiğine dikkat çeken Ataoğlu, “İstihdamın durması yanında sosyal patlamalara gebe olan işten durdurma, işten geçici olarak ödeneksiz izinlendirme gibi toplumu derinden sarsacak muhtemel durumlara karşı da acil bir eylem planı oluşturulmalıdır” dedi.

“DP KATKI KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRDIR”

Ataoğlu, “Bu noktada hükümete, ekonomik tedbirlerin bir tasarruf paketi olmadığını hatırlatarak, daha geniş bir mutabakat içinde herkesin, her kesimin ve her kurum ve kuruluşun elini taşın altına koyduğu bir önlem paketinin hayata geçirilmesi yönünde hareket etmesini salık veriyoruz” dedi.

Ataoğlu şöyle devam etti: “Açıklanan tedbirlerin, önümüzdeki günlerde yaşanması muhtemel ekonomik krize bir derman olamayacağı, tam aksine sosyal patlamaları da yanına almış daha da derin bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kalacağımızı öngörmekteyiz.”

Ataoğlu, “Birlik ve beraberlik diyorsak birlikte ve beraber olmak zorundayız. Bu uğurda da açıklanan ama yetersiz olan bu paketi yeniden ele alarak daha gerçekçi ve daha uzun vadeli bir ekonomik tedbir manzumesini derhal hayata geçirmek zorundayız. Bunun için DP hep buradadır ve katkı koymaya her zamanki gibi hazırdır ” diyerek sözlerine son verdi.