Denktaş'ı anma gününde Cumhurbaşkanı Tatar özel deftere ne yazdı

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş, 9'uncu ölüm yıl dönümünde anıldı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, anıta çelenk sundu ve özel defteri imzaladı. Tatar'ın deftere ne yazdığı merak edildi...

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersan Saner, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TC Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı’nın yanı sıra bazı bakanlar, siyasiler, dernek, kurum, kuruluş, okul temsilcileri ve Denktaş ailesi katıldı.

Törende protokol sırasına göre anıta çelenkler sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekilerek, yarıya indirildi. Anıt Özel Defteri imzalanmasının ardından konuşmalara geçildi. Törenin ardından ise Kurucu Cumhurbaşkanı’nın kabri başında dua okundu.

“KIBRIS TÜRK HALKINI TÜRKİYE’YE YAKINLAŞTIRDI”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Kurucu Cumhurbaşkanı’nı aralarından ayrılışının 9.yılında sevgi, saygı, minnet ve hürmetle andığını belirterek, “Ruhu şad olsun” dedi. Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın çok erken yaşlarda, Lider Dr. Fazıl Küçük’ün saflarında Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde etkin rol aldığını ifade eden Tatar, Denktaş’ın ilk önce Halkın Sesi gazetesinde yazdığı yazılarla, Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarıyla birlikte o zamanlarda Anavatan Türkiye’den uzak olan Kıbrıs Türk halkını yakınlaştırmak için temaslar kurduğunu anlattı.

“GARANTÖRLÜKTE ÇOK ÖNEMLİ ROLÜ VAR”

Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı’nın hukuk bilgisi ile 1960 müzakerelerinde Londra ve Zürih’te o önemli anlaşmaların altına imza atılırken, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ve kurucu ortağı olmasının sağlandığını kaydetti. Tatar, aynı zamanda halkın geleceğini kurtaran garanti-ittifak anlaşmaları ile Türkiye’nin Kıbrıs’ta etkin ve fiili garantörlüğünün o anlaşmaya koyulmasında Rauf Raif Denktaş’ın çok önemli rolü olduğunun altını çizdi. 1963 saldırılardan sonra, Cengiz Topel, Erenköy’de şehit düşerken, Türkiye’nin uçaklarını adaya garantörlük hakkından dolayı gönderebildiğini vurgulayan Tatar, 1974’te Mehmetçiğin adaya ayak basmasının yine garantörlük hakkında dolayı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin Özel Temsilcisi Ergün Olgun’un son yayımlanan kitabında Kurucu Cumhurbaşkanı’nın yıllarca verdiği mücadele, müzakere masasında nasıl cesur yürek olduğu ve Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını savunduğunun anlatıldığını da aktardı.

“KKTC’NİN KURULUŞU TARİHTE DÖNÜM NOKTASI”

Tatar, Denktaş’ın, 1974’ten sonra karşı tarafın bütün itirazlarına rağmen uluslararası camiaya Kıbrıs Türk halkının eşitliğinin kanıtlanabilmesi için halkının tam onayı ile 1983’te KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçtiğini ve bunun Kıbrıs Türk halkının tarihinde bir dönüm noktası olduğunu kaydetti. Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı’nın Annan Planı’ndaki duruşu ve söylemleri ile yapılan geçici müzakerelerin Kıbrıs Türk halkına katkı sağladığını belirterek, Kıbrıs’ın tümü Güney Kıbrıs’a, Kıbrıslı Rumlara aitmiş gibi acımasızca yapılan haksızlıklara dikkat çekti. Ambargolara ve izolasyonlara işaret eden Tatar, Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının direnişine önderlik ettiğini ifade etti.

“TÜRK ASKERİNİ ADAYA TEKRAR GETİREN ADAM”

Rauf Raif Denktaş ile çok sohbet etme imkânına nail olduğunu ifade eden Tatar, şu anısını anlattı: “1974 Barış Harekatı öncesinde o akşam Atatürk Denktaş’ın rüyasına giriyor. Sayın Denktaş diyor Atatürk kendisine, konjonktür değişmiştir. Hazır ol. Ve ilerleyen saatlerde Asaf İnhan’ın telefonuyla uyanıyor, kendisine hayırlı olsun müjde veriyorum. Türk askeri adaya çıkıyor demesiyle Sayın Rauf Denktaş hayatının en önemli, en duygusal anını yaşıyor. Kendisi Türk askerini tekrar adaya getiren adam olarak anılmak istemektedir.”

“EGEMENLİĞİ DÜNYAYA HAYKIRIYORUM”

Halka seslenen Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin de Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın öğrencisi olduğunu vurgulayarak, “Ona buradan vadediyorum. Onun ısrarla üzerinde durduğu egemenliği şu an anda ben dünyaya haykırmaktayım. BM’ye, Avrupa Birliği’ne… Artık federal temelde bir anlaşma tarih oldu. Crans Montana’dan sonra egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan iş birliği temelinde iki devletin var olmasıyla Kıbrıs’ta kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varılabilir. Halkımızın ve Türkiye’nin de desteğiyle bunu dünyaya haykırmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Tatar, Kurucu Cumhurbaşkanı’nı bir kez daha yad ederek, minnet duygularını ifade etti ve “Ruhu şad olsun” dedi.

DENKTAŞ: “ZOR ZAMANLARDA SIĞINILACAK O LİMAN ARTIK YOK”

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın oğlu, DP Milletvekili Serdar Denktaş da, “Onsuzluğu yaşamaya başlayalı 9 yıl oldu” diyerek, her geçen gün Denktaş’ın eksikliğinin daha fazla hissedildiğini belirtti. Denktaş, yaşanan her olayın ardından Kurucu Cumhurbaşkanı’nın anıldığını, özlendiğini ifade ederek, “Sadece çocuklarının değil, halkının zor zamanlarda sığınabileceği o liman, artık yoktur” ifadelerini kullandı. Kurucu Cumhurbaşkanı’nın gülen gözleri, ilham veren sözleri, zorluklara karşı yıkılmayan bilinciyle hiçbir koşulda gelecekten umudu kaybetmemizi sağladığına vurgu yapan Denktaş, “Liderimiz, babamız dedemiz…” şeklinde konuştu. Serdar Denktaş, bugün onu biraz buruk, oldukça mahçup ve üzgün olarak ansak bile huzurunda bulunarak, yine geleceğe umutla bakmak istencinin, zorlukların sona ereceğine olan inancın büyütüldüğünü kaydetti.

“EN ZOR GÜNLERDE BİLE PES ETMEDİ”

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıslı Türk’ün yaşadığı en zor günlerde bile pes etmediğine, insanlara mücadele azmini yayabildiğine dikkat çeken Denktaş, halkı adına yürüttüğü davada sırasında vatanından kovulduğunu söyledi. Kurucu Cumhurbaşkanı’nın halkına, davasına, devletine ve Anavatanı’na asla sırt dönmediğini vurgulayan Denktaş, kimseye boyun eğmediğini, davasından sapmadan, ısrarla ve inatla Kıbrıs Türkü’nün saygın bir halk olması, dünyada hak ettiği yere ulaşabilmesi için uğraş verdiğini kaydetti.

“HERKESİN SAYGISINI KAZANDI”

Serdar Denktaş, Kurucu Cumhurbaşkanı’nın kendini seven sevmeyen herkesin saygısını kazandığını, yurt dışında kendisine gösterilen saygıyı kendi üzerinden halkına yansıttığını söyledi. Rauf Raif Denktaş’ın karanlıklar içinde ışığı, acılar içinde sevgiyi yakalamayı başarabildiğini dile getiren Denktaş, “Hoşgörülü, hazır cevap, özgüven sahibi, herkesin kabul ettiği parlak zekâ sahibi, sanatçı ruhlu, vatansever, Atatürkçü, inancı yüksek bir insan… Babam, hepimizin babası” ifadelerini kullandı. Serdar Denktaş, yol göstericiliğine bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyorsa, bunun nedeninin Kurucu Cumhurbaşkanı’nın yıllar içinde halkından kopmadan verdiği mücadeledeki haklılığı olduğunun altını çizdi. Denktaş konuşmasını, “Gösterdiğin yolda yürümeye, ilerlemeye devam edeceğiz. Ardından bıraktığın 3 evladın ve halkın senin yokluğuna alışamasa da tek tesellimiz artık diğer 3 kardeşimizle ve hep üstlerine titreyerek andığın bu toprakları vatan yapmak için canlarını veren şehitlerimizle birlikte olmandır. Ruhun şad olsun. Ben, kardeşlerim, torunların ve halkın seni çok özledik” diyerek tamamladı.

ANIT ÖZEL DEFTERİNE NE YAZDI 

Cumhurbaşkanı Tatar anıt özel defterine şunları kaydetti:

“Kurucu Cumhurbaşkanımız, Liderimiz, Aziz Rauf Raif Denktaş, Aramızdan ayrılışınızın 9’uncu yılında yine huzurunuzdayız. Kıbrıs Türk halkının en karanlık günlerinde dava arkadaşlarınız ile birlikte başlattığınız mücadele ve bu mücadelede büyük fedakârlıklarınız direniş azminiz, kararlı tutumunuz, önderliğiniz ve ilkeleriniz unutulamaz.

Dava arkadaşlarınız ile birlikte verdiğiniz büyük mücadele sonrasında Kıbrıs’ın bir Helen adası olması önlenirken, Kıbrıs Türk halkı özgürlüğüne, bağımsızlığına ve egemenliğine kavuşmuş, onur, gurur ve güç kaynağımız olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.

Bu cumhuriyetin temellerine sizlerin ve dava arkadaşlarınız emeği, alın teri, büyük fedakârlıkları halkımızın TMT önderliğindeki direnişi aziz şehitlerimizin canı vardır. Bizlere emanet olarak bırakılan KKTC’yi sonsuza dek yaşatmak azim ve kararlığındayız.

Her ne pahasına olursa olsun devletimizden, özgürlüğümüzden, egemenliğimizden, bağımsızlığımızdan vazgeçmeyecek. Bunları korumak için ilkelerinizden aldığımız ilham ve güçle mücadelemize devam edeceğiz. Mücadeleniz ve ilkeleriniz rehberimiz olmaya devam ederken, son nefesinizde “KKTC’yi yaşatınız, Türkiye’ye dört elle sarılınız” vasiyetinize bağlı kalacağız. Bugün huzurunuzda bulunurken, sizleri sevgi, saygı ve minnetle bir kez daha anıyoruz. Kıbrıs Türk halkı ve Türk dünyası sizi unutmayacak, rehberimiz, ilham kaynağımız olmaya devam edeceksiniz. Ruhunuz şad olsun Kurucu Cumhurbaşkanımız.”