Ali Pilli'den sert açıklama "İhanet etmedim!"... UBP'de kılıçlar çekildi
Başbakan Ersan Saner tarafından dün görevden alınan Sağlık Eski Bakanı Ali Pilli, yaşanan sürece ilişkin detaylı bir açıklama yaptı. Yeminine ihanet etmediğini söyleyen Ali Pilli, “Görevden alınma sebebimi ben de herkes gibi merak ediyorum” dedi.
Başbakan Ersan Saner tarafından görevden alınan Sağlık Eski Bakanı Ulusal Birlik Partisi (UBP) Güzelyurt Milletvekili Dr. Ali Pilli, suskunluğunu bozdu. Yaşanan sürece ilişkin detaylı bir açıklama yapan Bakan Pilli, siyasi etiğe uygun olmayan bir şekilde görevden alındığını medya kanallarından öğrendiğine dikkat çekerek, hiç hoş olmayan durumlar yaşandığına dikkat çekti.
Pilli, yaşanan tüm süreci anlatarak, görevden alınmasının gerçek nedenini 'herkes' gibi kendisinin de merak ettiğini ifade ederek, Görevde olduğum 2 yıla yakın süre içerisinde, pek çok iyi ve kötü şeyi halkımızla birlikte yaşadık. Önemli projelere imza attığımız gibi, hastane yangını ve yüzyılda bir rastlanan küresel bir salgınla da mücadele etmek zorunda kaldık. Son derece yoğun ve zorlu bir süreçten geçmiş olmamıza rağmen, yorgun olduğumu asla düşünmüyorum. Aklınızda sadece halka hizmet varsa ve mücadele ettiğiniz şey toplumun sağlığıysa yorulma lüksünüz de olamaz" dedi.
Ali Pilli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakan, birkaç hafta önce benimle birlikte yaptığı basın toplantısında dünyanın en iyi 10 Sağlık Bakanı’ndan birisi olduğumu söylemiş, kabine değişiklik söylemlerini de yalanlayarak bunlar dedikodudur diye reddetmişti. Hal böyle iken, üzerinden yaklaşık 10 gün geçtikten sonra, beni görevden almasının gerçek nedenini herkes gibi ben de merak etmekteyim.
Görevde olduğum 2 yıla yakın süre içerisinde, pek çok iyi ve kötü şeyi halkımızla birlikte yaşadık. Önemli projelere imza attığımız gibi, hastane yangını ve yüzyılda bir rastlanan küresel bir salgınla da mücadele etmek zorunda kaldık.
Son derece yoğun ve zorlu bir süreçten geçmiş olmamıza rağmen, yorgun olduğumu asla düşünmüyorum. Aklınızda sadece halka hizmet varsa ve mücadele ettiğiniz şey toplumun sağlığıysa yorulma lüksünüz de olamaz.
Tüm olumsuzluklara ve ülkemizin imkansızlıklarına rağmen, bu ağır süreçlerle, yılmadan mücadele ettik, etmeye de devam ediyorduk.
Şu an elimizde bulunan istatistiki ve bilimsel veriler, son 2 ayda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, dünyada pandemi mücadelesi veren ülkelere göre göreceli olarak durumumuzun hala iyi olduğunu ortaya koymaktadır.
Kendimi size anlatmaya çok fazla ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Halkın içinden geldim ve nerden geldiğimi unutmadım. Makamlar gelip geçicidir. Bir siyaset insanın hayatı boyunca sahip olacağı en büyük zenginlik ise halkının kendisine duyduğu güven ve sevgidir.
"GÖREV SÜREM BOYUNCA HEP BU GÜVENE LAYIK OLMAK İÇİN ÇALIŞTIM"
Görev sürem boyunca, hep bu güvene layık olmak için çalıştım. Adımın önündeki sıfata uygun olarak, milletin vekili olmaya, milletin bakanı olmaya hep özen gösterdim. Elbette, bu süre içerisinde yaptıklarımız kadar, yapamadıklarımız da olmuştur. Yine bu dönemde, evimizden ailemizden, çoluğumuzdan, çocuğumuzdan uzak kaldığımız günler hatta aylar da olmuştur. Ancak hem ben hem de çalışma arkadaşlarım herşeye rağmen azimle çalışmaya devam ettik ve bu süreçte ciddi hatalar yapmadık.
"İNSANLAR DEĞİL, RAKAMLAR KONUŞUR"
Eğer ciddi hatalar yapmış olsaydık, pandemi mücadelesinde durumumuz çok farklı olurdu. O yüzden bazıları tarafından sadece iyi insandır ama, iyi bakan değildir şeklinde bizi karalamaya, yaralamaya yönelik düşüncelerini kabul etmem mümkün değildir. Buna benzer süreçlerde insanlar değil, rakamlar konuşur. Rakamlar da her şeyi açıkça ortaya koymaktadır.
"YEMİNLERİME İHANET ETMEDİM"
Bu süre zarfında, ne hipokrat yeminime, ne de yüce meclisin kürsüsünden ettiğim, milletvekili yeminime ihanet etmedim. Üretmiş olduğumuz kararların tamamına yakınını, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun görüş ve önerileri doğrultusunda aldık. Bir Sağlık Bakanı’nın önceliği toplumun sağlığını korumaktır. Ekonomistlerin görevi de ekonomiyi korumaktır. Bazen bu ikisi birbirini etkiler noktaya gelmiş olabilir. Ancak en sonunda bir karar vermek zorunda kaldığımızda, seçimimizi insan hayatından yana kullandık. Bu konuda asla pişman değiliz.
Görevde bulunduğum süre zarfında, bir yolsuzluğa da, bir hukuksuzluğa da tevessül etmedim. Halkın parasını haksız bir şekilde birilerinin cebine girmesine de müsade etmedim. Alnım açık başladığım görevimi, yine alnım açık devrediyorum.
Her ne kadar, son dönemlerde beni görevden aldırmak için bir takım kişiler veya gruplar marifeti ile medya üzerinde şahsıma karşı bir itibarsızlaştırma operasyonu başlatılmış olsa dahi, halkımız her zaman olduğu gibi bana sahip çıkmış ve bu yola tevessül edenlere gereken cevabı vermiştir.
"PANDEMİ SÜRECİNE YÖNELİK ATILAN BİR ADIM OLARAK GÖRMÜYORUM"
Görevden alınma kararının toplumun çıkarına, sağlığın etkin yönetimine ve pandemi sürecine katkı sağlamaya yönelik atılan bir adım olarak görmüyorum.
Bu kararın alınmasına yönelik, aşı konusunun öne çıkarılması bir mazaret arayışından başka birşey değildir. Ortaya koyduğumuz aşı programı, bugüne kadar yapılan aşılama ve özellikle yerel yönetimlerle ortaya konan işbirliğinin ne kadar etkin çalıştığını halkımız görmektedir ve bilmektedir. Bu programa destek veren tüm belediyelerimize buradan teşekkür ediyorum.
"HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM..."
Bu zorlu süreçte, şahsıma yol arkadaşlığı yapan, sahada canları pahasına mücadele eden, tüm yakın çalışma arkadaşlarıma, tüm doktorlarımıza, tüm hemşirelerimize ve diğer sağlık çalışanlarına, bu süreçte bizlere katkı koyan, tüm paydaşlara, bağışları ve katkıları ile mücadelemize destek veren, kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkürü bir borç biliyorum.
Partimiz milletvekillerine, bir önceki hükümette görev yaptığım başbakan ve bakan arkadaşlarıma, son hükümet döneminde görev yaptığım yine bakan arkadaşlarıma,
Bir önceki dönemde, hükümette adeta bir denge unsuru olan ve sürecin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesine önemli katkı sağlayan Halkın Partisi’ne,
Geleneksel muhalefet anlayışını bir kenara koyarak, toplum sağlığı adına yürütülen tüm çalışmalara destek veren, görüş öneri ve düşünceleri ile bize yol gösteren başta ana muhalefet partisi CTP olmak üzere tüm muhalefet partilerine ve milletvekillerine teşekkürlerimi sunuyorum.
En sıkıntılı günlerimizde, pandemi hastanesi gibi bir yapıyı, çok kısa sürede tamamlayarak Kıbrıs Türk Halkının hizmetine sunan başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay ve TC Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere, emeği geçen herkese kendim ve halkımız adına teşekkürü bir borç biliyorum.
Pandemi süreci ile en etkili mücadele yönetmlerinden biri olan aşıyı Kıbrıs Türk Halkı ile paylaşan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Halkına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Ve siz halkımıza. Bu süreçte şahsımı karşı duyduğunuz güven, veridiğiniz destek, sürecin yönetilmesine yaptığınız katkılar ve ortaya koyduğunuz fedakarlıklardan dolayı yürek dolusu sevgilerimi sunuyorum.
"MİLLETVEKİLLİĞİ GÖREVİMİ EN İYİ ŞEKİLDE SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİM"
Kimsenin kuşkusu olmasın, milletin vekaletinin ve sorumluluğunun bilinci ile milletvekilliği görevimi en iyi şekilde sürdürmeye devam edeceğim.
Tüm bu süreçte, az dahi olsa halkımız üzerinde bir hakkım varsa, tüm hakkımı onlara helal ediyorum. Halkımın benim üzerimde hakkı çoktur. Onlardan da tüm haklarını bana helal etmesini rica ediyorum.
Bu vesile ile, kabineye yeni atanan bakan arkadaşlarıma yeni görevlerinde başarılar diliyor sizlere en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”